2 Ekim 2010

geçip giden zamanları...

aslında bundan bir kaç gün önce de gelip yazmaya çalışmıştım, yıllar sonra bloggerı açtığımdan girmiştim konuya. ama devamı gelmedi.
çünkü her ne kadar okul başlasa ve meşgul olmaya başlasak da yine de tam bir düzen içinde değil her şey.
o gün yazmaya çalıştığımda dilara ile buluşmuştuk ve teyze, ablanın gitmesi gibi oyalayıcı şeyler olmasa gerçekten sonu gelecek ve eğlenceli bir yazı bile olacaktı.


bugünse öncelikle seyithan' la tiyatroya gittik. vahşet tanrısı. istanbul devlet tiyatrosu oyunu. ilk gördüğümüz an buna bilet almalıyız diye atlamıştık bu oyuna. konusuna pek bakmadan sırf oyuncuları için bir de istanbul dt için. ve pişman da olmadık bence. ve seyithan teşekkür ederim!
sonrasında ise dilara ve yunus' a haberli baskında bulunduk. ingilizceden ve seyithan' ın bölüm maceralarından konuştuk.
final olarak tespitim eğer bir işi seviyorsanız daha ilk günden üzerinize yığılan yükler umut kırmaz. ve 1 metrelik t cetveli bulmak zor bir iştir. hepsi için seyithan' a bir teşekkür daha. ve aslında yemeyi de yapmayı da severim.
ha bir de evet bir mirkelam vardı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder