27 Ocak 2009

Tatil

tatil; uzak kaldığımız zaman büyük bir aşkla beklediğimiz...
her seferinde deneyimlesek de öyle olmadığını, tatili sorumluluklardan uzak günler topluluğu olarak görmekten vazgeçmiyoruz. hatta, kimi zaman, abartıp, kendi kabuğuna çekilmenin dertsizlikle dolu günler ve büyük bir iç huzur vereceğini hayal ediyoruz. mutluluk ve huzur denen kavramı o kadar büyütüyoruz ki; onu hep uzakta, gelecekte görüyoruz. bulamadıkça geçmişte kaçırılmış fırsatlara, yetişilememiş otobüslere bağlıyoruz eksikliğini. halbuki ne güzel demiş sunay akın;

"mutluluk sizi ileride bekleyen, çok büyük, zengin bir hazine değildir. mutluluk küçük küçük ayrıntıların bir araya gelmesiyle oluşur. yaşam böyle bir şey arkadaşlar. ama içinde bulunduğumuz sistem, hep insanların önüne; 'bir gün para çıkacak, bir gün iyi bir iş bulacağım.' gibi cümleler sürüyor. oooo hayır, şu anda gördüğünüz en küçük ayrıntı, bir güler yüz, yeni bir kitabın haberi ya da şu beton yığınları arasında gördüğünüz eski, güzel bir mimari, havanın güzel oluşu, .... bu küçük ayrıntıları bir arada arka arkaya yaşarsanız mutluluğu yakaladınız demektir. mutluluk çok yakınınızda olan bir şeydir. ileride olan bir şey değil, an be an yaşanılacak bir şeydir."* **

belki de mutluluğumuzun önündeki en büyük engel bizleriz. üzerine uzun uzun düşünülmesi gereken bir konu...

* ada dergisi 26. sayı'dan
** bunu hiç yorulmadan mesaj olarak bizlere yollamaktan çekinmemiş fidan'ıma, bu yazıyı yazıyor olmamı sağladığı için teşekkürler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder